TÜRKONFED YÖNETİM KURULU BİLDİRİSİ

TÜRKONFED YÖNETİM KURULU BİLDİRİSİ

TÜRKONFED Yönetim Kurulu, İskenderun’da gerçekleştirilen Başkanlar Konseyi’nde mevcut siyasi ve ekonomik durumu değerlendirerek aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verdi.

 

TÜRKONFED Yönetim Kurulu, İskenderun’da gerçekleştirilen Başkanlar Konseyi’nde mevcut siyasi ve ekonomik durumu değerlendirerek aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar verdi.

 

·         Genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini siyasi olgunluk içinde tamamlayan Türkiye, Anayasa değişikliği tartışmalarıyla yeni bir demokratik sınav ortamına girmiştir. Bu sınavı başarıyla geçmemizin koşulu, yalnızca siyasilerin değil, sivil toplumun da kapsamlı biçimde tartıştığı ve üzerinde uzlaştığı bir Anayasa yapabilmemizdir.

 

·         TÜRKONFED, Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan, bu değerleri gelişmiş bir özgürlük anlayışı ile taçlandıran, milletin vekilleri başta olmak üzere, tüm siyasi ve bürokratik kademelerin etkin biçimde denetlenebildiği, şeffaf, demokratik, hesap verebilir ve adil bir yönetim sistemini yerleştirecek bir Anayasa’nın takipçisi olacaktır.

 

·         Türkiye’nin önüne koymuş olduğu “gelişmiş ülkeler seviyesine yükselme hedefi” ancak ve ancak, çağdaş, demokratik bir yönetim anlayışı; güçlü, istikrarlı bir  ekonomik yapı ile elverişli bir iş ve yatırım ortamının bir araya gelmesi yoluyla gerçekleştirilebilir.

 

·         Hükümet bugüne kadarki politikalardaki eksiklerini iyi tespit etmeli, bu konulardaki eleştirilere kulak vermeli ve bu eksikleri gidermeye odaklanmalıdır. Bu amaçla icraatında özellikle şu noktalara önem vermelidir:

 

o    İşsizlik Türkiye’nin birinci derecede önemli sorunudur. Bu sorunun çözümü daha fazla yatırımdır. Türkiye’deki yatırım ortamını cazip hale getirmek için hükümetin bir zihniyet sıçraması yapmasına ihtiyaç vardır.

 

o    Bu sağlanırsa, yalnızca sıfırdan yatırım yapacak yabancı sermayenin değil, şirketini satma yolunu seçen yerli sermayenin de önü açılacak ve bu servetler ülke içinde yeniden yatırıma dönüşecektir.

 

o    Ekonomik verimlilik ve rekabet gücümüzün artması için yapısal sorunların giderilmesi gerekmektedir. İyileşmenin sürdürülebilir olması için sosyal güvenlik reformu ve kayıtdışı ile mücadele gündemin ilk sırasına taşınmalıdır.

 

o    KOBİ’lerin Ar-Ge ve inovasyon kapasitelerinin geliştirilmesi Türkiye’nin yüksek  büyüme  hızlarını  devam  ettirebilmesinin  önemli  ön    koşullarından

 

biridir.    İşgücü   maliyetlerinin    aşağı    çekilmesi    KOBİ’lerin    gelişimi    ve istihdamın artırılması açısından son derece hayati bir konudur.

 

o    Meslek eğitimine verilen önem artırılmalı, meslek eğitiminin İmam-Hatip sorununun gölgesinde kalmasına son verilmeli, özellikle kadınların işgücüne katılmalarının önü daha fazla açılmalıdır.

 

o    Bölgelerarası gelişmişlik farkları en aza indirilmelidir. Bu amaçla, kalkınma ajanslarına yönelik çalışmalar, gerekiyorsa Anayasa değişiklikleri de yapılarak bir an önce sonuçlandırılmalıdır. Yeni düzenlemede kalkınma ajanslarının yönetiminde gönüllü iş dünyası kuruluşlarına yer açılması şarttır.

 

o    AB ile ilişkilerin olumlu seyretmesi, gerek konjonktürel riskleri azaltmak, gerekse yabancı sermaye akışını sürekli kılmak açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye-AB ilişkileri, bir yılı aşkın bir süredir içine girilmiş bulunun atalet havasından bir an önce çıkarılmalıdır.

 

o    Türkiye ekonomik açıdan olduğu kadar demokratik açıdan da gelişmiş ülkeler arısında yerini almalı, ülkemizin çağdaşlık görüntüsüne zarar veren her türlü uygulama engellenmelidir. Kopenhag Siyasi Kriterleri’ne tam uyum doğrultusunda sağlam adımlar atılmalı, özellikle TCK Madde 301 tekrar yazılmalıdır.

 

Türkiye’nin en geniş bağımsız, gönüllü iş dünyası örgütü olarak ülkemizin gelişmesi ve  refaha kavuşması yolunda atılacak her türlü adımın en büyük destekçisi olacağız. Buna karşılık, hükümetin icraatlarını yakından izleyecek ve taleplerimizin sıkı bir  takipçisi  olacağız. Birlik ve beraberlik duygusu içinde elele verdiğimiz takdirde Türkiye’nin dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında yer almaması için hiç bir neden yoktur.

Paylaş: