.Tr Uzantılı Alan Adlarında Yeni Bir Dönem ve Çözüm Bekleyen Yeni Bir Mesele

.Tr Uzantılı Alan Adlarında Yeni Bir Dönem  ve Çözüm Bekleyen Yeni Bir Mesele

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (“ODTÜ”) nezdinde kurulan Nic.tr (".tr" Alan Adları Yönetimi) 1991 senesinden bu yana “.tr” alan adlarının yönetimini ve bu alan adları ile ilgili uyuşmazlık çözüm süreçlerini kendi bünyesinde yürütmekteydi. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 35. maddesi ve İnternet Alan Adları Yönetmeliği uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) nezdinde kurulan TRABİS (“.tr” Ağ Bilgi Sistemi) 14 Eylül 2022 tarihinde faaliyete geçti ve “.tr” alan adlarının yönetimini üstlendi.

TRABİS, “.tr” alan adlarının tescil, yenileme, işleyişini yürüten sistem olarak hizmet vermektedir. TRABİS kapsamında ICANN uyarınca tüm dünyada uygulanan Kayıt Otoritesi (“Registry”) ve Kayıt Kuruluşu (“Registrar”) modeli tam anlamıyla Türkiye’de de uygulanmaya başlamıştır. Bu çerçevede alan adı başvuru, yenileme, iptal gibi alan adları ile ilgili işlemlerin yapılmasına aracılık eden ve TRABİS tarafından onaylanan Kayıt Kuruluşlarından hizmet alınmaktadır. TRABİS’in yürürlüğe girmesi ile birlikte bazı istisnalar hariç alan adı tahsisinde belgesiz ve “ilk gelen alır” prensibi uygulanmaya başlamıştır. Buna göre com.tr, org.tr, net.tr, gen.tr, biz.tr, tv.tr, web.tr, info.tr, bbs.tr, tel.tr ve name.tr gibi alan adları için marka veya kuruluş ile ilgili bazı belgelerin sunulması zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır, belgesiz tahsis söz konusudur. Bu durumun, henüz marka sahipleri alan adlarını tescil ettirmeden, ilgili alan adının üçüncü kişiler tarafından tescil edilmesi gibi bir durumu ortaya çıkarması beklenmektedir.

Alan adları ile ilgili ihtilafların alternatif çözüm süreci ise TRABİS tarafından faaliyet belgesi verilen Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcılar tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Buna göre Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcılar kendi bünyesinde hakem veya hakem heyetleri aracılığıyla ilgili mevzuat, içtihatlar ve yargı kararlarını da göz önüne alarak alan adına ilişkin ihtilafı değerlendirir ve şikâyetçi tarafın talebi doğrultusunda alan adlarının iptaline, şikâyetçi tarafa devrine veya şikâyetçi tarafın talebinin reddine karar verebilir. Bunun yanı sıra “.tr” alan adlarının iptali talebiyle ilgili olarak mahkemeler nezdinde dava açılması daha önceden de olduğu gibi mümkündür.

Ancak İnternet Alan Adları Yönetmeliği, TRABİS’in yürürlüğe girmesinden önce tescil edilen alan adları ile ilgili alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizması bakımından farklı bir düzenlemeye gitmiştir. İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin Geçici 1. maddesinin 9. fıkrası ve İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliği’nin geçici 3. maddesi uyarınca TRABİS’in faaliyete geçmesinden önce tahsis edilmiş olan alan adları için alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmasına başvuru yapılamaz; ancak bu alan adlarından TRABİS faaliyete geçtikten sonra yenileme işlemi yapılanlar için uyuşmazlık çözüm mekanizmasına başvuru yapılabilir.

Bu durumda TRABİS’in faaliyetlerine başladığı 14 Eylül 2022 tarihinden sonra tescil edilen “.tr” uzantılı alan adları aleyhine Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcılara başvurma imkânı bulunduğundan hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak 14 Eylül 2022 tarihinden önce tescil edilen “.tr” uzantılı alan adları aleyhine ancak bunların yenilendikleri andan itibaren Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcılara başvurma imkânı bulunmaktadır. Bir diğer deyişle, 14 Eylül 2022 tarihinden önce tescil edilen “.tr” uzantılı alan adları yenilenene kadar Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcılara başvuru imkânı söz konusu olmayacaktır. Bu durumdaki alan adları ile ilgili uyuşmazlıklar nedeniyle sadece yargı yoluna gidilebilmekte, görevli ve yetkili mahkemeler nezdinde dava açılabilmektedir.


“.tr” alan adlarının beş yıla kadar tescil ve tahsis edilebildiği dikkate alındığında 14 Eylül 2022 tarihinden hemen önce 5 yıl için tescil edilmiş ya da yenilenmiş bir alan adına karşı bu süre boyunca alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemine başvurulamıyor olmasının önemli bir hak kaybı yarattığı değerlendirilebilir. Hatta bu ikili düzenlemenin Anayasa’daki eşitlik ilkesine ve hak arama özgürlüğüne aykırılık teşkil ettiği değerlendirilebilir. Zira alan adları için öngörülmüş olan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri oldukça hızlı, birkaç ay içerisinde sonuçlanan bir süreçtir; alan adlarına karşı mahkemeler nezdinde genel yargılama yoluna başvurulması durumunda ise süreç daha uzun sürmekte, sonuçlanması birkaç yılı bulabilmektedir; kaldı ki maliyet açısından da davalar daha ağır süreçlerdir. Ayrıca, alternatif uyuşmazlık çözüm yönteminde ihtilaf konusu alan adının iptali veya başvuruda bulunan tarafa devri talep edilebiliyorken olası davada ancak ihtilaf konusu alan adının iptali ile terkini talep edilebilmektedir. Bu da dava yolunun alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemine göre daha az avantajlı olduğunu ortaya koymaktadır. Alan adı ihtilaflarında eşitlik karşıtı bir durum yaratan bu sistemin, en kısa zamanda ele alınması ve bir mevzuat değişikliği ile 14 Eylül 2022’den önce tahsis edilmiş ve/veya yenilenmiş alan adları yönünden de alternatif uyuşmazlık çözüm yönteminin erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir.


-----

Markalar ve Tasarımlar 

Zeynep Seda Alhas, Pınar Arıkan & Baran Güney

Paylaş: