Anayasa Mahkemesi’nin Çalışanların Yazışmalarının Denetlenmesine İlişkin Son Kararı

Anayasa Mahkemesi’nin Çalışanların Yazışmalarının Denetlenmesine İlişkin Son Kararı

Anayasa Mahkemesi, 28 Aralık 2021 tarihli ve 2018/34548 başvuru numaralı kararı[1] ile, işveren tarafından çalışanların WhatsApp adlı mesajlaşma programını kullanarak yaptığı yazışmaların incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilmesini özel hayata saygı hakkı ile haberleşme kapsamında ele almıştır.

Söz konusu kararda, başvurucunun özel kullanımı amacıyla bilgisayarına kurduğu ve arkadaşlarıyla özel mesajlaşmalar gerçekleştirdiği WhatsApp adlı mesajlaşma programındaki içeriklerin işveren tarafından elde edilerek iş akdinin feshine dayanak yapılmasının özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetini ihlal ettiğine karar verilmiştir.

Olayın Özeti

Başvurucu, özel bir şirket çalışanı olarak şirketin hizmet sağladığı Sağlık Bakanlığına bağlı bir devlet hastanesinde kurum bilgi işlem sorumlusu olarak görev yapmaktadır. Somut olayda, kurum yöneticilerinden birinin, başvurucuya görevi için tahsis edilmiş bilgisayardaki WhatsApp yazışmalarını görerek bu yazışmaların içeriklerini temin ettiği ve bunların dayanak yapılarak iş sözleşmesinin feshedildiği belirtilmiştir.

Karara göre, işveren şirket tarafından, mesajlaşma programı üzerinden çalışma arkadaşları ile firma ve kurum yöneticilerine karşı iftira ve hakaret ettiği ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte örgütlü bir biçimde bilişim sistemini sekteye uğrattığı iddialarıyla başvurucunun savunması talep edilmiştir. Başvurucunun savunmasını göndermesini takiben iş sözleşmesi bildirimsiz olarak feshedilmiştir.

Başvurucu tarafından açılan işe iade davasında,

• İş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği,

• Feshe dayanak yapılan yazışmaların bulunduğu mesajlaşma programının çok yaygın olarak kullanıldığı,

• Bu yazışmaların kişisel veri olarak korunması gerektiği,

• Bu konuşmaların elde ediliş şeklinin muğlak olduğu,

• Konuşmaların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu,

ileri sürülmüştür.

Yerel mahkemece davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve başvurucunun işe iadesine karar verilmiş olup, davalı yanın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, feshe dayanak yapılan mesajlarda davalı şirket ve kurum yöneticilerine karşı küçük düşürücü, hakaret içeren yazışmaların bulunduğu ifade edilmiştir.

Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda başvurucu, özetle:

• WhatsApp mesajlaşma programının üçüncü kişilerin erişimine kapalı olduğunu, bu nedenle mesaj içeriklerinin hukuka aykırı delil niteliğinde bulunduğunu,

• Çalışanların kendi aralarında iletişim grubu kurmalarının ve burada iletişim halinde olmalarının hukuka aykırı olmadığını,

• WhatsApp adlı mesajlaşma programındaki yazışmaların incelenmesinin özel hayat alanına ve haberleşme hürriyetine haksız bir müdahale oluşturmasına rağmen işe iade istemli davada bu yönde bir tespit yapılmadığını, söz konusu yazışmaların işveren tarafından hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiğini,

• Kişisel veri niteliğindeki mesajların delil olarak kullanılması nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğini,

ileri sürmüştür.

Bakanlık görüşünde ise, özetle başvurucunun kurum bilgisayarındaki WhatsApp isimli mesajlaşma programı aracılığıyla sistem üzerinden arkadaşları ile birlikte şirket ve kurum yöneticilerine karşı hakarette bulunduğu, çalışma arkadaşları ile birlikte örgütlü bir biçimde bilişim sistemini sekteye uğrattığı, kamu makamları tarafından başvurucunun özel hayatına doğrudan bir müdahale gerçekleştirmediği iddia etmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin Gerekçesi

Anayasa Mahkemesi, öncelikle önceden vermiş olduğu kararlara atıfla, devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında çıkarların dengelenmesi ve müdahalenin ölçülülüğünün irdelenmesi adına somut olayın koşullarına göre:

• Tarafların kısıtlayıcı ve zorlayıcı düzenlemeler hakkında bilgilendirilip bilgilendirilmediği,

• Çalışanların temel haklarına yönelik müdahalede bulunulmasına neden olan meşru amacın müdahale ile ölçülü olup olmadığı,

• Sözleşmenin feshinin çalışanların eylem ya da eylemsizlikleri karşısında makul ve orantılı bir işlem olup olmadığı,

hususlarının uyuşmazlığın çözümünde gözetilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.

Buna ek olarak, kararda işlerin etkin bir şekilde yürütülmesi ile bilgi akışının kontrolünü sağlamak, işçinin eylemlerine bağlı cezai ve hukuki sorumluluğa karşı korunmak, verimliliği ölçmek veya güvenlik endişeleri gibi haklı ve meşru görülebilecek nedenlerle işverenin yönetim yetkisi kapsamında kural olarak işçinin kullanımına sunduğu iletişim araçlarını denetleyebileceği ve kullanıma ilişkin sınırlamalar öngörebileceği vurgulanmıştır. Ancak, işverenin yönetim yetkisinin işyerinde işin yürütülmesi, işyerinin düzeninin ve güvenliğinin sağlanmasıyla sınırlı olduğu belirtilmiştir.

Somut olayda, Anayasa Mahkemesi,

• Feshe dayanak teşkil eden WhatsApp yazışmalarının başvurucunun bilgisayarını açık bırakması sonucunda sorumlu olan amir tarafından elde edildiğini,

• Anılan mesajlaşma programının işyerinin işleyişiyle bir ilgisinin bulunmadığını,

• Başvurucu ve arkadaşları tarafından özel mesajlaşmalar için oluşturulduğunu,

• Başvurucu ile iş arkadaşları arasındaki mesajlaşmaların işyeri ve çalışanları ile ilgili özel görüşlerini içerdiğini ve içeriğinde bazı küçük düşürücü ifadelerin bulunduğunu,

ifade etmiştir.

Buna karşın, Anayasa Mahkemesi işverenin aşağıdaki hususları ortaya koyamadığı belirtmiştir.

• Müdahalenin meşru görülebilecek nedenlerini ve dayanaklarını,

• Başvurucunun beklentilerinin gözetildiğini ve haklarının dikkate alındığını,

• Müdahale konusunda başvurucunun bilgilendirildiğini.

Bu bağlamda, başvurucunun kendisi alenileştirmediği halde onun rızası alınmadan ve önceden bir bilgilendirme yapılmadan mesaj içeriklerine hukuka aykırı olarak erişildiği yönündeki iddianın karşılanmadığı ifade edilmiştir.

Tüm bunlara ek olarak, Anayasa Mahkemesi, kararda işverenin başvurucunun bilgisayarındaki özel mesajları hukuka uygun bir yöntemle elde ettiğine yönelik de sağlıklı bir açıklama yapamadığını ifade etmiştir. Bu kapsamda, yargılama aşamasında davalı şirket vekilinin feshe dayanak olan mesajlaşma içeriklerinin başvurucunun bilgisayarını açık bırakması sonucunda sorumlu olan amiri tarafından elde edildiğine işaret edilmiştir.

Nitekim, kararda işverenin yaptığı müdahalenin kapsamı da tartışılarak, başvurucunun kendi özel kullanımı amacıyla bilgisayarına kurduğu ve arkadaşlarıyla özel mesajlaşmalar gerçekleştirdiği WhatsApp adlı mesajlaşma programındaki içeriklerin işveren tarafından bir şekilde elde edilerek iş akdinin feshine dayanak yapılmasının özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetini ihlal ettiğine kanaat getirilmiştir.

Yorum

Anayasa Mahkemesi’nin çalışanların WhatsApp adlı mesajlaşma programını kullanarak yaptığı yazışmaların incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin oluşturduğu kararda, müdahalenin ölçülülüğü ile bilgilendirme koşulunun öneminin vurgulandığı ve feshe konu edilen delillerin hangi yöntemle elde edildiğinin irdelendiği görülmektedir. Anayasa Mahkemesi bu kararında da, çalışanlara yapılması gereken bildirim koşulunun önemine dikkat çekmekte olup, müdahalenin ölçülülüğü konusunda da yol göstermektedir.

[1] 11 Şubat 2022 tarihli ve 31747 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

First published by ILO - Employment & Immigration Newsletter, in 27.04.2022

-----

İş Hukuku

Beril Yayla Sapan ve Kardelen Özden

Paylaş: