TÜRKONFED Akademi: Sürdürülebilir Kalkınma ve KOBİ'ler

TÜRKONFED Akademi: Sürdürülebilir Kalkınma ve KOBİ'ler

Son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, Türkiye’nin yüksek büyüme-yüksek cari açık ekonomi modelinin sürdürülebilmesinin eskisi kadar kolay olmayabileceğini göstermektedir.  2008 uluslararası krizi sonrası yaşanan parasal genişlemenin, 2013’te tersine dönebileceğinin ilk sinyalleri alındıktan sonra, 2017 sonrasında para akımlarında gelişmekte olan ülkeler aleyhine ters akımlar başlamıştır. 

Sürdürülebilir Kalkınma Perspektifinden Türkiye Ekonomisinin ve Şirket Yapısının Analizine Giriş

Önümüzdeki Süreçte Türkiye Ekonomisi Nasıl Büyüyecek?

Son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, Türkiye’nin yüksek büyüme-yüksek cari açık ekonomi modelinin sürdürülebilmesinin eskisi kadar kolay olmayabileceğini göstermektedir.  2008 uluslararası krizi sonrası yaşanan parasal genişlemenin, 2013’te tersine dönebileceğinin ilk sinyalleri alındıktan sonra, 2017 sonrasında para akımlarında gelişmekte olan ülkeler aleyhine ters akımlar başlamıştır.  Uluslararası finansman koşullarındaki daralma, Türkiye özel sektör borçlanma rasyolarındaki yükseliş ve daha önemlisi verimlilik ve rekabetçilik göstergelerinde gözlenen tıkanma, orta-gelir tuzağı kavramını bu dönemde bir kez daha ön plana çıkarmaktadır. 

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik konjonktür ve dünya ekonomisinde yaşanan dönüşümler, sektörler ve şirketler açısından farklı bir döneme girdiğimize işaret etmektedir. 

Orta Gelir Tuzağı Bazı Şirketler ve Sektörler İçin Daha Önemli Bir Problem Olabilir Mi?

Şirket büyüklüklerine göre yapılan son araştırmalar[1], Türkiye’de şirketlerin büyüklüklerine ve sektörlerine göre farklı problemler ve darboğazlar ile karşı karşıya olduklarını göstermektedir.  Son 10-15 yıllık süreçte küçük ve orta boy şirketler, nakit akışındaki hızlanmaya bağlı olarak hızlı bir büyüme süreci yaşarken, son beş yıldaki göstergeler  kurumsal yönetişim, uluslararası değer zinciri genişliği, işgücü piyasa yetkinliği, katma değer yaratma kapasitesi, inovatif süreçleri yönetme gibi alanlarda tıkanma işaretleri vermektedir. 

Bazı büyüklükteki şirketlerin ve sektörlerin içine girdiği darboğazlar, Türkiye’nin potansiyel büyümesini belirleyecek faktörler arasında, verimlilik artırıcı politikaların kritik bir öneme sahip olacağına işaret etmektedir.

Sürdürülebilir Kalkınma Nedir ve Bu Süreçte Türkiye Ekonomisi İçin Neden Önemli?

Türkiye ekonomisinin yukarıda bahsedilen makro ve mikro bazda ekonomik göstergelerinin analizi, önümüzdeki sürecin hem genel ekonomi, hem de şirket yönetiminde önceliklerin farklı bir çerçevede ele alınmasını gerektiğini gösteriyor.  Bu bakış açısıyla, Türkiye ekonomisinin son 10-15 yılının kalkınma önceliklerine göre, önümüzdeki dönemle ilgili şu başlıklar üzerinde inceleme yapmak uygun olacaktır:

  • Sürdürülebilir kalkınma öncelikleri nelerdir?
  • Bu öncelikler, Türkiye’nin son 10-15 yıllık ekonomi politikalarına göre ne farklılıklar içermektedir?
  • Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin, Türkiye’de şirket bazında uygulama alanları neler olabilir?
  • Bu uygulama alanları Türkiye’deki şirket büyüklükleri ve sektör bazlı olarak nasıl farklılaşmalı?
  • Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin potansiyel verimlilik artırıcı etkileri hangi alanlarda beklenmeli?
  • Teknoloji ve inovasyon bazlı süreçler, değer zinciri entegrasyonu, toplam faktör verimliliği ve uzun vadeli yatırımların sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile bağlantısı nasıl kurulmalı?

 

 

 

 

[1] İmalat Sanayi Firmaları Yatırım Dinamikleri, Merkezin Güncesi, 7 Kasım 2018

OECD Türkiye Anketi, Temmuz 2018

 

Paylaş: