KALKINMADA BÖLGESEL DİNAMİKLER SEMPOZYUMU AÇILIŞ KONUŞMASI

KALKINMADA BÖLGESEL DİNAMİKLER SEMPOZYUMU AÇILIŞ KONUŞMASI

Sayın Bakanım, Sayın Rektörüm,

Değerli öğretim üyeleri, sevgili başkanlar, Değerli konuklar, sayın basın mensupları,

 

 

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Yönetim Kurulu adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Kalkınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu’na hoş geldiniz.

 

Konfederasyonumuz, 13 federasyon, 119 dernek ve 10 bin iş insanını temsil eden Türkiye’nin en büyük gönüllü sivil toplum örgütlerindendir. TÜRKONFED, kuruluşundan bu yana bölgesel kalkınmayı gündeminde tutmuş, araştırma, rapor ve faaliyetlerle bu konuyu her fırsatta tartışmaya açmıştır.

 

Bugün de kapsamlı bir çalışma için huzurunuzdayız. Gün boyu düzenlenecek oturumlarda, bölgesel farklılıkların giderilmesini sağlayacak politika, strateji ve reform önerilerini tartışacak, Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinin bölgesel kalkınma konusundaki görüşlerini dinleyeceğiz.

 

Her şeyden önce, yoğun programına rağmen toplantımıza katılarak bizleri onurlandıran Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz’a tüm TÜRKONFED üyeleri adına teşekkür ederim. Sayın Yılmaz’ın da bizim gibi, “bölgesel kalkınma” konusunu, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi olma hedefi yolunda önemli bir gündem  maddesi olarak gördüğünü biliyoruz. Destekleri için Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü’ne ve Kalkınma Bakanı Müsteşarı Kemal Madenoğlu’na da ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

Bugün bizi burada, Türkiye’nin önde gelen eğitim-öğrenim kurumlarından biri olan Pamukkale Üniversitesi’nden ağırlayan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’ya TÜRKONFED adına teşekkür ediyoruz. Bizleri Türkiye’nin bu güzel ilinde ağırlayan Denizli Valisi Sayın Abdülkadir Demir ve Denizli SİAD Başkanı Sayın Mehmet Salih Başöz’e de teşekkür ederiz.

 

Bugün burada sunulacak başarılı çalışmaları, Sabancı Üniversitesi’nden Doç. Dr. Alpay Filiztekin, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayda Eraydın, Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Celal Naci Küçüker, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ferhan Gezici, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Yrd. Doç. Dr. Güldem Özatağan, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Jülide Yıldırım Öcal, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden Prof.  Dr. Nadir Öcal ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Doç. Dr. Seyit Köse’den oluşan bir bilim kurulu değerlendirdi. Türkiye’nin en değerli akademisyenlerinin biraraya geldiği bilim kurulumuza da huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.

 

Bugün birincisini gerçekleştirdiğimiz “Kalkınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu” organizasyonun başarılı bir şekilde hayata geçmesini sağlayan Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fatma Doğruel’e, Pamukkale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Oğuz Karadeniz’e, Aydın Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ümit İzmen’e ve Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr.  Yılmaz Kılıçaslan’a da değerli katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

 

Organizasyon kurulunda yer alan TÜRKONFED’deki değerli çalışma arkadaşlarım da, bu sempozyum için büyük bir özveriyle çalıştılar. TÜRKONFED Genel Sekreter Yardımcısı Burcu Berent ve TÜRKONFED uzmanlarımızdan Zühal Özbay Daş’a da katkılarından dolayı çok teşekkür ederim.

 

Bugün burada başarılı çalışmalarını değerli bilim kurulumuza sunan tüm akademisyenlerimizi de kutlamak isterim. Bölgesel kalkınma alanında akademik çalışmalar, maalesef arzu  ettiğimiz sayıda değil. Bu alanda çalışan akademisyenlerin artması, kuşkusuz ki kalkınmaya yeni bakış açıları kazandıracaktır. Ödüle layık görülen üç çalışma için de kıymetli hocalarımızı tebrik ederim.

 

Değerli Konuklar,

 

Türkiye, yakın geçmişte yakaladığı yüksek büyüme performansı, bölgesinde oynadığı lider rolü, gerçekleştirdiği reformlar ve sürdürdüğü kalkınma hamlesi ile dikkat çeken bir ülke konumda.

 

Ülkemizin yakaladığı büyüme ivmesinin sürdürülebilir kılınması, 2023 hedeflerine ulaşması, işsizliğe kalıcı çözüm bulunması ve gelişmiş bir demokrasinin yerleşebilmesi için, reformların derinleşerek sürmesi gerekmektedir. Kuşkusuz bu konuda, hükümetin yanı sıra sivil topluma da önemli sorumluluklar düşmektedir. TÜRKONFED bu çerçevede, iş dünyasını temsil eden en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olarak, ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunacağına inandığı tespit ve önerilerini bir raporda topladı. Beş temel  başlık altında topladığımız “Yeni Dönem Yeni Hedefler” raporumuzdaki görüşleri, hükümet ve ilgili kurumlarla da paylaşıyoruz.

 

“Bölgesel Kalkınma” bu rapordaki başlıklardan bir tanesi...

 

Bildiğiniz gibi, son 50 yılda bazı bölgesel politikalar uygulanmasına yönelik tüm çabalara rağmen, Türkiye’de bölgesel farklılıklar ülke düzeyinde eşitsizliğin önemli bir kaynağı olmayı sürdürüyor. Bazı bölgelerde kişi başına gelir ortalamanın çok gerisinde; işsizlik ise ürkütücü boyutlarda. Büyümede dengeli dağılım ve eşitlik maalesef sağlanamıyor.

 

Bu farklılıkları azaltmaya dönük olarak şimdiye kadar uygulanan politikaların başarılı olamadığını hep birlikte gördük. Az gelişmiş bölgelere verilen maddi teşvikler, kalkınmanın önündeki  diğer   yapısal  engellerin   yarattığı  olumsuzlukları  tam  olarak   telafi   edemiyor.

 

Geçmişin belirleyiciliği ve bununla ilişkili olarak ulaştırma imkanları, ucuz ve kesintisiz enerjiye kolay erişim, nitelikli işgücünün bulunabilirliği gibi yatırım ortamını şekillendiren faktörler, az gelişmiş bölgelere yatırımların önünde engel oluyor.

 

Bu doğrultuda “Yeni Dönem Yeni Hedefler” raporumuzda, Türkiye’de uygulanacak bölgesel politikalara ilişkin şu saptamaları yaptık:

 

1.  Bölgesel kalkınma stratejisi, sanayi stratejisi ve ticaret politikaları ile uyumlu olmalıdır.

2.  Uygulanacak politikalarda bölgelerin birbiriyle etkileşimi dikkate alınmalıdır.

3.  Bölgesel düzeyde önceliklerin belirlenmesinde kalkınma ajansları daha aktif rol almalıdır.

4.   Bölgesel politika ve stratejiler, küresel ekonomik ve siyasi gelişmelere, makroekonomik politikalardaki, dış ticaret ve sanayi politikalarındaki değişikliklere bağlı olarak güncellenmelidir. Bu amaçla sağlam ve sürekli yenilenen bir veri tabanı geliştirilmelidir.

5.  Bölgesel politikanın geliştirilmesinde yerel sivil aktörler de sürece dahil edilmelidir.

6.   Bölgesel kalkınmanın uyarılması için, sanayi sektörünün yanı sıra finans, turizm ve eğitim sektörleri gibi kalkınmayı hızlandıran diğer faaliyetlerden yararlanılmalıdır.

7.    Bölgede yatırımı cazip hale getirmek için altyapı iyileştirilmeli ve beşeri sermayenin niteliğini yükseltecek adımlar atılmalıdır.

 

Gerek altyapının iyileştirilmesi, gerekse uygulanacak politikaların önünün açılması için, özellikle çeşitli bakanlıklarımızın faaliyet alanları içine giren çalışmaları da şöyle tanımladık:

 

•   Ulaştırma imkanları genişletilmeli ve ucuzlatılmalı…

•   Kentsel altyapı iyileştirilmeli…

•   Yatırım yeri sorunları çözülmeli…

•   Sosyal gelişmişliği artıracak eğitim, kültür, spor ve eğlence yatırımlarına önem verilmeli…

•   Komşu bölgeler arasında ekonomik faaliyetleri hızlandıracak yatırımlara öncelik verilmeli…

•   Bölgede rekabet gücü yüksek sektörlerin gelişmesini kolaylaştıracak önlemler alınmalı…

•      Yerel üniversiteler desteklenerek iş dünyası-üniversite ve kalkınma ajansı-üniversite ilişkileri geliştirilmeli…

•   Yerel düzeyde işgücünün kalitesini yükseltecek faaliyetler desteklenmeli…

•    İşsizlikle mücadele için öncelikli kesimler belirlenmeli ve kısa dönemde etki gösterecek önlemler süratle devreye sokulmalı…

•     Genel sağlık ve eğitim politikaları ile çözülemeyen yerel sorunlar hızla tespit edilerek çözülmeli…

•       Kadın istihdamı artırılmalı… Bu noktada bir parantez açmak isterim: Bu hedef doğrultusunda, bebek ve yaşlı nüfusun bakımı ihtiyacı ortaya çıkacak bu da yeni bir istihdam alanı yaratacak ve bu alanda parasallaşmayı ve piyasaya katılımını artıracaktır.

•   Yoksullukla ilgili Dünya Bankası ve AB fonlarının kullanımı gözden geçirilmeli…

•    Ortadoğu, Asya ve Avrupa pazarına yönelik, komşu ülkelere sınırı olan bölgelerde sınır ticaretinin gelişimi açısından gerekli altyapı tedbirleri alınarak, sınır illeri cazibe merkezleri haline getirilmeli…

 

Değerli Konuklar,

 

Bölgelerarası farkları azaltacak bir politikanın uygulama başarısı her şeyden önce ulusal ve yerel düzeydeki aktörlerin verimli bir işbirliğini gerektirir. Günümüzde, mevcut bölgesel kalkınma ajanslarının yönetim yapısı, arzulanan verimli işbirliği için yeterli değildir.  Kalkınma ajanslarının yapısı gözden geçirilirken yerel iş dünyası örgütlerinin rolü ve etkinliği artırılmalıdır.

 

Bölgesel kalkınma uzun dönemli birikimlerin sonucunda ortaya çıkar. Bu nedenle kısa dönemde çok önemli değişimler beklemek gerçekçi olmaz. Ancak Türkiye, dinamik bir yapıya ve demografik olarak genç bir nüfusa sahip… Bu faktörler hızlandırıcı etkiler yaratarak, etkisinin kısa dönemde görülebileceği politika uygulamalarına uygun bir ortam yaratabilir. Öte yandan aynı faktörler elimizi çabuk tutmazsak çok güçlü bir ayak bağı haline de gelebilir.

 

Hızlandırıcı etki yaratacağı beklenen iki temel politikadan söz edilebilir: Bunlardan bir tanesi bölgesel kalkınmayı sağlayacak girişimlere sinyal vermek olacaktır; diğeri ise, bölgesel refahın hızlı biçimde artmasını sağlayacak yoksulluk ile mücadele politikalarının hızlandırılmasıdır.

 

Az önce değindiğim, raporumuzda da ele aldığımız ekonomik ve sosyal önerilerimizin, ülkemizdeki bölgesel farklılıkların azaltılmasına ve bölgesel kalkınmanın sağlanmasına yönelik adımlar için temel oluşturabileceğini düşünüyorum.

 

Bugün düzenlediğimiz sempozyum da bölgesel kalkınma konusunda oluşturulacak yol  haritası için bize ışık tutacaktır. Şimdiden verimli bir toplantı olmasını diliyor, hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

Paylaş: