TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça'nın Adana İŞKAD GELECEĞİMİZ BİRLİKTE ZİRVESİ Konuşma Metni

TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça'nın Adana İŞKAD GELECEĞİMİZ BİRLİKTE ZİRVESİ Konuşma Metni

Sayın Valim,

Sayın Belediye Başkanım,

İş Kadınları Derneği’nin Değerli Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

TÜRKONFED olarak, İş Kadınları Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlediğimiz “Geleceğimiz Birlikte Zirvesi”ne hoş geldiniz!

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk “kahraman” olarak nitelendirdiği kadınlara şöyle seslenir: “Ey kahraman Türk kadını, sen omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın”…

Ulu Önderimiz, “kahraman” diyerek sadece ülkemizin bağımsızlığına giden yolda  sırtında mermi taşıyan Türk kadınını değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve siyasi hayatta nice başarılara imza atmış ve atacak olan kadınları da kastetmiştir.

Kadınlara, milletin vekili olma, siyasi hayatta aktif olma hakkı 1935 yılında verildi. Dünyanın en çağdaş ülkeleri olarak nitelendirdiğimiz ülkelerde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmazken, Türk kadını bu hakkı elde etti.

Bugün baktığımızda, kadınların siyasi hayattaki temsiliyetinin, birçok ülkenin gerisinde kaldığını üzülerek görmekteyiz. Yüzde 14’lük temsiliyet oranı, 187 ülke sıralamasında bizi 82’inci sıraya yerleştirdi. Bu oranı yükseltmek hem Ulu Önder Atatürk’e vefa borcumuzdur hem de ülke olarak sorumluluğumuzdur.

Değerli konuklar,

Siyasetin yanı sıra kadınların sosyal ve ekonomik statüsünün güçlendirilmesi, toplumsal refahın en önemli göstergesidir… Ülke refahını yükseltmek için kadınların ekonomik hayata daha fazla dahil olması gerektiğine inanıyoruz. Ancak iş gücüne katılım oranları bu konuda da gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğumuzu gösteriyor.

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun 2011 yılı verilerine göre, ülkemizde kadınların toplam istihdama katılım oranı yüzde 28’dir. Bu oran Avrupa ülkelerinde ülkemize oranla çok daha yüksektir. İsviçre’de yüzde 60, Fransa’da yüzde 51, Almanya’da yüzde 54, İspanya’da yüzde 52... Diğer Avrupa ülkelerinin geneline baktığımızda da durum aynıdır.

AB ülkeleri, toplumsal cinsiyet eşitliğini konu alan Lizbon Stratejisi’ne uygun olarak bu oranı yüzde 60’lara çıkarmak hedefine doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Her dört kadından sadece birinin istihdam edildiği ülkemiz ise bu hedeflerin oldukça gerisindedir. Bu rakamlar bize, kadın istihdamına yönelik politikalar geliştirmemiz gerektiğini bir kez daha gösteriyor.

Üzerinde durmamız gereken bir diğer konu ise eğitim... İstihdamı artırmak için eğitim sistemine yatırım yapmak elzemdir.

Eğitimin, ülkelerin refah düzeyini yükseltmede önemli bir rolü olduğu biliniyor. Geçtiğimiz ay yayınladığımız Orta Gelir Tuzağı raporumuzda da değindiğimiz gibi, eğitim alanında gelişme sağlayan ülkelerin orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna yükselmeleri mümkün olmuştur. Bu duruma en iyi örnek Güney Kore’dir. 1960’lı yıllarda Türkiye gibi orta gelir grubunda yer alan Güney Kore, eğitim sistemini iyileştirmiş ve ortalama eğitim süresini 13,34 yıla çıkarmıştır. Türkiye ile benzer ortalama eğitim sürelerine sahip Arjantin, Meksika gibi ülkelerin ise, düşük ekonomik performans sergilediği görülüyor.

Türkiye’de ise kişi başına düşen ortalama eğitim süresi 7 yıldır. Yoksul gelir grubu olarak nitelendirdiğimiz doğu bölgelerinde ise eğitim süresi 5 yıldan dahi azdır. Bu durumun işgücü verimliliğimize ve ekonomi performansımıza katkı sağlamadığı çok açık. Kız çocuklarımızın ise 7 yıllık eğitimden ne kadar faydalandıkları ise muallak. Kız çocuklarının kayıtsız iş gücü olarak çalıştırılmaları, eğitim almalarının engellenmeleri ve hatta erken yaşta, çocuk yaşta evlendirilmeleri ülke olarak en büyük sorunlarımız arasında yer almaya devam ediyor.

Değerli konuklar,

Sivil toplum olarak en önemli misyonumuz, kadınların siyasete, ekonomiye, toplumsal hayata katılımlarının sağlayacak politikaların geliştirilmesi, bu alanlarda fırsat eşitliğinin yaratılması olmalıdır…

Biz TÜRKONFED olarak bu konularda uzun yıllardır üzerimize düşen sorumluluğu  yerine getirmeye çalışıyoruz. 2007 yılında hazırlamış olduğumuz “İş Dünyasında Kadın” raporunda kadınların işgücüne katılımındaki sorunları ele aldık. Bu sorunların çözümü için kız çocuklarının okullaştırılması, mesleki eğitim almalarının sağlanması ve kadın istihdamını artırmak için gerekli hukuki düzenlenmelerin yapılması gerektiğini dile getirdik. Akabinde düzenlediğimiz sempozyum, toplantı ve zirvelerde bu konuyu dile getirmeyi ve gündemde tutmayı sürdürdük ve sürdüreceğiz.

Bugün kadın istihdamını artırmak için yapmamız gereken, kadınlara yönelik aktif işgücü politikalarının   güçlendirilmesi   ve   sanayi   politikasıyla   uyumlu   hale  getirilmesidir…

Kadınları iş hayatına, iş dünyasını ise kadın istihdamına teşvik edici politikalar uygulamaya geçmelidir…

Uzun vadeli bir politika olarak ise kız çocuklarımızın eğitim düzeylerinin yükseltilmesi en önemli görevimiz olmalıdır. Kadınların parlamentodaki temsilinin artırılması ise, 1935 yılında bize verilen en önemli görevdir...

Ülkemizi hedeflediğimiz refah seviyesine taşıyacak bu önemli adımları hep birlikte atmalıyız. Bu anlamda “Geleceğimiz Birlikte” Zirvesinin, geleceğin kadınları için birlikte hareket ettiğimiz takdirde daha da anlam kazanacağını düşünüyorum.

Bugünkü zirvenin fikir paylaşımı yapmak anlamında hepimiz için faydalı olacağına inanıyorum.

Beni dinlediğiniz için teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Paylaş: