Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye? Raporu Değerlendirme Çalıştayı Konuşması

Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye? Raporu Değerlendirme Çalıştayı Konuşması

Sizleri TÜRKONFED adına saygıyla selamlıyorum.

 

 

Bugün DOGÜNSİFED’e bağlı 22 derneğimizle birlikte, Aralık ayında kamuoyu ile paylaştığımız Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye? raporumuzun 2. cildi için başlattığımız bölge toplantılarının ilkini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Öncelikle raporda emeği geçen değerli hocalarımıza ve uzmanlarımıza teşekkür ederek başlamak istiyorum.

 

Türkiye’nin orta-gelir tuzağı risk haritasını ortaya koyan “Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye?” raporunun makro, bölgesel ve sektörel değerlendirmeleriyle bir ilk olduğunu hatırlatmak isterim.

 

Hazırlanan raporumuz bize “Orta Gelir Tuzağı” riski açısından önümüze üç farklı Türkiye değerlendirmesini çıkartmıştır.

 

Bu araştırma süreci içinde, “Hangi Türkiye” sorusunun yanıtları içinde, ülkenin gelişmiş bölgeleri için umut verici ve sevindirici; ülkenin geri kalmış bölgeleri için ise iyimser  olmayan önemli bulgular ortaya çıkmıştır.

 

Birinci cildin amacı, Türkiye’nin tüm birikimli – kronik sorularına bir çırpıda çözüm önerisi getirmek değil, bu çözüm önerilerine zemin oluşturacak analiz çerçevesinin ortaya koymak ve elde edilen bulgulara göre bölgesel ve sektörel manada sorunu net bir şekilde “teşhis” etmek olmuştur. Bölümler itibarıyla elde edilen bulguları özetleyecek olursak;

-          Birinci Türkiye için gelişmiş ve sanayileşmiş, Orta-Gelir Tuzağı riskinin olmadığı,

-          İkinci Türkiye için böyle bir riskin mevcut olduğu,

-          Ancak üçüncü Türkiye için ise sadece orta-gelir değil, aynı zamanda bir yoksulluk riskinden söz edilebileceğini söylemektedir.

Bu nedenle, farklı gelir seviyelerinde ve gelişme evresinde olan bölgeler için farklı politika tasarımlarına ihtiyaç kaçınılmaz olmuştur.

Elinizdeki bu çalışma öncelikle sorunu, ulusal ölçekte etraflıca tanımlamakta, Türkiye’nin dünyadaki pozisyonunu ortaya koymakta ve dış ticaret deseni bakımından “ürün tuzağı” riskinin varlığını araştırmaktadır.

 

Daha somut olarak, bu aşamada çalışmanın ana amacı Türkiye ekonomisinin gelişme seyrinin izlenmesine  imkân  verecek  dinamik  bir  büyüme  modeli  ile  orta  ve  uzun  vadede ülkenin

 

büyüme kaynaklarını tespit etmek ve bunların etki düzeylerini belirleyerek, Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşüp düşmeyeceği hususunu tartışmaktır.

 

Türkiye’de iktisadi politika üretme sürecinde önemli bir boşluğu dolduracağını düşündüğümüz bu çalışmanın, büyük çoğunluğu KOBİ’ler olan, özel sektörde faaliyet gösteren işletmelerimize ülkenin genel gidişatı hususunda ufuk açıcı bilgiler sunacağına inanmaktayız.

 

KOBİ’lerimiz ve bölgesel gelişme son derece kritiktir. “Hangi yöne gitmelidir?” sorusu ise bu bölgelerin kalkınma evreleri ile doğrudan ilişkilidir.

 

Ülkelerin ihraç ettikleri mallar ile büyüme performansları açısından önemli pozitif ilişkiler mevcuttur. “Patates çipsi mi, bilgisayar çipi mi?” “doğru ürün tercihi” sorunsalı, ülkelerin hangi mal ve teknoloji deseni kullanarak ürün tuzağına düşmeden büyüme performanslarını geliştirebilecekleri sorusuna da dikkat çekmektedir.

 

Özetlemek gerekirse, orta gelir tuzağı sorunu sadece bir ülke gelir ortalaması meselesi değil, yüksek-orta gelirli ve düşük-orta gelirli bölgesel eşitsizliklerin ayırdında olunması gereken bir sorundur. Bölgesel gelir farkları yanında ürün tuzağına düşmeden ileri teknoloji ürünlerine çıkış sağlanabilmesi için “doğru” ürünlerin üretimi ve ihracatına yönelinmesi gereği, konunun ikinci bir boyutunu oluşturmaktadır.

 

Bugün burada başlatmış olduğumuz bu çalışmanın ikinci aşamasındaki amaç ise Türkiye ekonomisinin dinamiklerini orta/uzun dönemde izlenmesine olanak sağlayacak bir büyüme modelinin kurgulanmasıdır. Model, büyümenin kaynaklarını beşeri sermaye birikimi ve bilgi sermayesi (Ar-Ge) birikimi olarak ayrıştırmak üzere kurgulanacaktır. (Süleyman Bey bu noktada bir anekdot anlattı).

 

TÜRKONFED olarak Orta Gelir Tuzağı raporumuz ile ilgili Diyarbakır ve bölge illerinden iş insanlarının görüşlerini almaktan ve bölgeyi ilgilendiren meseleleri birlikte tartışmaktan  büyük mutluluk duyuyoruz. Bu değerlendirme çalıştayı, iş insanlarımızın görüşleri ışığında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin ekonomisini, kalkınma potansiyelini ve sorunlarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Diyarbakır’da ilkini gerçekleştirdiğimiz bu çalıştayda, bölgesel sorunları yerinde tespit edecek ve çözüm önerilerini hep birlikte ele alacağız.

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkınma potansiyelini ortaya çıkaracak ekonomik dinamiklerini harekete geçirmek için, Bölgesel federasyonumuzun ve bölgedeki iş insanlarımızın desteği bu anlamda çok önemli. Bölgesel kalkınma hamlesine Diyarbakır’dan başladık, Türkiye çapındaki dernek ve federasyonlarımızın işbirliğiyle Türkiye çapına yayacağız

 

Bu toplantıya katılan tüm başkanlarımıza iş insanlarımıza kanaat önderlerimize ve bizlere ev sahipliği yapan başta DOGÜNSİFED başkanı sayın Tarkan Kadooğlu olmak üzere Güneydoğu Sanayi Tekstilci İşadamları Derneği (GÜNTİAD) başkanı sayın İhsan Oğurlu ve Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) başkanı sayın Esra Aksu’ya teşekkürü bir borç bilirim.

Paylaş: