TÜRKONFED Ekonomik Beklenti Anketi – 2019 İkinci Çeyrek

TÜRKONFED Ekonomik Beklenti Anketi – 2019 İkinci Çeyrek

TÜRKONFED Ekonomik Beklenti Anketi kapsamında bölgesel ve sektörel tüm federasyonlarımızdan görüşlerini toparlamak üzere her ekonomik çeyreğin sonunu müteakiben anket düzenliyoruz. 2019 yılı üçüncü çeyrek beklentileri ve ikinci çeyrek değerlendirmeleri anketimiz için hem bölgesel hem sektörel federasyonlarımızdan 49 iş insanından yanıt aldık.

TÜRKONFED Ekonomik Beklenti Anketi kapsamında bölgesel ve sektörel tüm federasyonlarımızdan görüşlerini toparlamak üzere her ekonomik çeyreğin sonunu müteakiben anket düzenliyoruz. 2019 yılı üçüncü çeyrek beklentileri ve ikinci çeyrek değerlendirmeleri anketimiz için hem bölgesel hem sektörel federasyonlarımızdan 49 iş insanından yanıt aldık.

Diğer ekonomik beklenti anketlerinden farklı olarak anketimiz bölgesel bir bakış açısını yansıtmaktadır. Anketimize yanıt veren tüm üye iş insanlarımız görüşlerini kendi işleri özelinden değil; bölgelerindeki ekonomik durumu üzerinden ifade etmektedirler.

Mevcut Durum ile İlgili Görüşler – 2019 İkinci Çeyrek

  • Anket katılımcılarının %41’i 2019 yılının ilk çeyreğinde ekonomik gidişatın 2019 yılı ilk üç ayına göre aynı durumda olduğunu, %51’i ise daha kötüye gittiğini belirtti. Katılımcıların sadece %8’i daha iyiye gittiğini düşünüyor. İkinci çeyrekte ekonominin önceki çeyreğe göre daha kötü olduğunu düşünenler 10 puan arttı.
  • Ekonominin ilk çeyrekte daha kötüye gittiğini düşünen bölgeler Güneydoğu ve İç Anadolu ile Karadeniz’de; aynı gittiğini düşünenler ise Ege, Marmara ve Doğu Anadolu’da yoğunlaşıyor.
  • İkinci çeyrekte satışların ilk çeyreğe göre aynı kaldığını belirtenlerin oranı %57 iken daha kötü olduğunu belirtenlerin oranı %37. Satışların aynı kaldığını belirten bölgeler Ege, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Marmara, kötüye gittiğini belirtenler ise Güneydoğu ve İç Anadolu’da yoğunlaşıyor.
  • Üyelerin büyük çoğunluğu (%69), stok seviyelerinin önceki çeyreğe göre aynı kaldığını belirtirken, %29’u ise azaldığını ifade ediyor. Stoklarının aynı kaldığını belirten bölgeler Ege ve Güneydoğu Anadolu ağırlıklı olurken, azaldığını belirtenler ise Karadeniz’de yoğunlaşıyor.

2019 Yılı Üçüncü Çeyrek Beklentileri

  • Önceki anketimizde ikinci çeyrekte ekonomik canlılığın artmasını bekleyenlerin oranı %41 ve aynı kalmasını bekleyenlerin oranı %27 idi. Üçüncü çeyrek anketinde ise ekonomik canlılığın ikinci çeyreğe göre artmasını bekleyenlerin oranı %12’ye geriledi.  Katılımcıların %55’i daha temkinli yaklaşıyor ve ekonomik canlılığın aynı kalacağı beklentisinde. Katılımcıların %33’ü ekonomik canlılığın daha kötüleşeceğini öngörüyor.
  • Önceki anket ile aynı olarak satış fiyatlarının artması yönünde görüş belirtenleri oranı %49. Katılımcıların %31’i ise üçüncü çeyrekte birinci çeyreğe göre satış fiyatlarının aynı kalmasını bekliyor. Katılımcıların sadece %20’si ise fiyatların azalacağını öngörüyor.
  • Bir önceki anketle kıyasladığımızda bu defa anket katılımcılarının hiçbiri istihdamda artış beklemiyor. Katılımcıların %45’i istihdamın aynı kalacağı, %55’i ise azalacağı (yani işsizliğin artacağı) beklentisinde.
  • Bu ankette “yatırım harcamalarınınazalacağı beklentisi önceki ankete göre 8 puan artarak %65 olurken, katılımcıların %31’i üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe göre yatırım harcamalarının aynı kalacağını, %4’ü ise artacağını öngörüyor. 
  • Faiz oranları hususunda kötümserlik yine devam ediyor. Üçüncü çeyrekte TL faiz oranlarının artmasını bekleyenlerin oranı %39, aynı kalmasını bekleyenlerin oranı %41 ve faizlerin gerileyeceğini bekleyenlerin oranı ise %20.

Ekonomi ile İlgili Yapısal Sorular – 2019 İkinci Çeyrek

Üretimi kısıtlayan faktörler:

Katılımcılara göre 2019 yılı birinci çeyreğinde üretimlerini kısıtlayan faktörlerin başında “talep yetersizliği” yer alırken, “faiz ve kur seviyelerinin yüksekliği” ikinci sırada geliyor. Üçüncü sırada “mali imkansızlıklar” yani kredi teminatları, likidite sıkışıklığı ve ödemelerin gecikmesi gibi sorunlar dile getiriliyor. Nitelikli işgücü yetersizliği dördüncü ve mevzuat değişikliği beşinci sırada yer alıyor.

Talep yetersizliğinin üretimi kısıtlayan ilk faktör olarak öne çıktığı ankette, öncelikli olarak belirten bölgeler Ege, Karadeniz ve İç Anadolu oldu.

Faiz/kur seviyelerinin oynaklığı ikinci çeyrekte üretimi ikinci sırada etkileyen faktör olarak öne çıktı. Ege, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgeleri birinci sırada kendilerini en çok bu faktörün etkilediğini belirtmiş.

Mali imkansızlıklardan ilk sırada en çok etkilenen bölgelerin başında ise Güneydoğu Anadolu geliyor. İkinci sırada ise Doğu Anadolu.

Üyelerin %20’sinin verdiği “Diğer” yanıtları arasında ise seçim nedeniyle oluşan siyasi konjonktür ve belirsizliklerin ekonomik gidişatı ve üretimi olumsuz etkilediği belirtiliyor.

Rekabeti kısıtlayan faktörler:

Geniş bir yanıt seçeneği ile sunulan rekabet soruları, diğer soruların aksine yapısal faktörleri ortaya çıkarmaya çalışıyor: Katılımcılara göre rekabeti kısıtlayan başlıca sorun “ödeme gecikmeleri”. İkinci sırada ise “sanayinin toplam üretimdeki ağırlığı” ve üçüncü sırada “dış ticaret hacmi” geliyor.

Rekabeti Kısıtlayan Faktörlerin Puanlaması

İkinci çeyrekte rekabeti kısıtlayan faktörlerin puanlamasına göre ilk sırada “ödeme gecikmeleri” rekabeti kısıtlayan başlıca faktör olarak öne çıkıyor. Diğer en önemli faktörler ise sırayla “dış ticaret hacmi”, “sanayinin toplam üretimdeki ağırlığı”, “çalışan sayısının toplam nüfusa oranı” ve “Ar-Ge yatırımları”.

Ödeme gecikmeleri tıpkı önceki çeyreklerde yaptığımız anketlerde olduğu üzere tüm Türkiye nezdinde rekabeti kısıtlayan en önemli sorun olarak görülüyor. Sanayinin toplam üretimdeki ağırlığını rekabeti kısıtlayan en önemli faktör olarak gören bölgeler ise Doğu Anadolu başta olmak üzere İç Anadolu ve Ege bölgeleri. Dış ticaret hacmini rekabeti kısıtlayan en önemli faktör olarak gören ilk bölge Güneydoğu Anadolu, ardından Ege ve İç Anadolu geliyor. Çalışanların toplam nüfusa oranını rekabeti ilk sıralarda etkileyen önemli bir faktör olarak gören bölgeler ise Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ikinci sırada geliyor. Ar-Ge yatırımlarını rekabeti etkileyen önemli bir faktör olarak gören ilk bölgeler ise Güneydoğu, Doğu ve İç Anadolu bölgeleri.

Bölgelerde rekabeti artıracağı düşünülen sektörler

İş insanlarına kendi bölgelerinin diğer bölgeler ile olan rekabetini artırabilecek sektörlerin neler olduğunu sorduğumuzda, en çok verilen yanıt “Bölgesel tarım merkezi” olurken ikinci yanıt “Bölgesel sanayi merkezi” ve en çok işaretlenen üçüncü yanıt ise eşit sayıda “bölgesel ticaret merkezi” ve “turizm merkezi” oldu.

 “Bölgesel tarım merkezi” olmayı işaretleyen bölgelerin başında Doğu Anadolu, Ege ve Karadeniz öne çıkıyor. “Bölgesel sanayi merkezi” olmayı en çok işaretleyen ilk iki bölge ise Ege ve Güneydoğu Anadolu. “Bölgesel ticaret merkezi” ilk sıralarda en çok işaretlenen sektörlerden biri. “Turizm merkezi” olmaksa bu ankette üçüncü sırada daha çok tercih edilen bir sektör. Turizm merkezi olmak Ege ve Güneydoğu Anadolu’nun en çok yanıtlanan sektörlerinden biri oldu. “Ar-Ge ve İnovasyon merkezi” bu ankette sektör olarak beşinci sırada yer aldı. Önceki ankete göre “Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi” ile “Turizm merkezi” tercihlerde geriye kaydı.

 

 

Paylaş: