Sosyal Sürdürebilirlik Nedir?

Sosyal Sürdürebilirlik Nedir?

İş dünyasının bakış açısıyla sosyal sürdürülebilirlik, iş kolunun ve şirketin mal ya da hizmet üretiminin, şirketin tün paydaşları üzerindeki etkisini anlamak ve stratejinin bir parçası haline getirmektir.  Bu şekliyle, sürdürülebilir kalkınmanın üçlü bilanço sisteminin çevresel, finansal/ekonomik ayaklarıyla birlikte bir parçasıdır.  Fakat çoğu zaman, bu sistemin en az sayılaştırabilir ayağı olduğu için anlaşılması ve ölçüle bilirliğinde şirketler zorlanmaktadır. 

 

Sürdürülebilirlik Perspektifi:

Şirketler Neden Dayanıklı, Adil ve Sürdürülebilir Sosyal İlişkiler Yaratmalılar?

Sosyal sürdürülebilirlik kriterleri şirket içinde uygulanan istihdam koşul ve haklarını, çalışanları sağlık, güvenlik, refahını, çoğulculuk ortamını ölçmektedir. Ayrıca diğer paydaşlarla olan ilişkinin düzey ve kalitesi de sosyal sürdürülebilirliğin önemli bir parçasıdır: Tedarikçiler, müşteriler, şirketin mal ve hizmetinden etkilenen coğrafyalardaki topluluklar, rakip şirketler sosyal sürdürülebilirlik ekosisteminin bir parasıdır. 

Yaratılan mal ve hizmetlerin tüm paydaşlar üzerindeki etkisinin anlaşılması aslında bir risk kontrol mekanizması olarak da görülmelidir.  Tedarikçilerin çalışma koşulları, çalışanları güvenliği, ve daha güvenli bir tedarik zinciri gibi sosyal sürdürülebilirlik kriterleri şirketleri oluşabilecek riskler hakkında düşünme ve hareket geçme konusunda bir stratejik öncelik haritası çıkarılmasını teşvik edecektir.  Bu konuda öngörülemeyen riskler, şirketlere itibar, müşteri güveni, çalışan bağlılığı gibi birçok konuda zarar verebilir. 

Zor Zamanlarda Sosyal Sürdürülebilirlik Kurtarıcı Olabilir...

Özellikle ekonomik dalgalanmaların arttığı dönemlerde, şirketlerin paydaş haritalarında hızlı değişiklikler meydana gelebilmektedir.  Talep yetersizliği, hammadde temin zorluğu, istihdam azaltılması gibi şirketlerin üretim koşullarını zorlayan her kalem aslında, bir sosyal sürdürülebilirlik boyut olan ve şirketlerin paydaşları ile ilişkilerini doğrudan ilgilendiren kalemler.  Ekonomik dalgalanmaları arttığı dönemlerde, şirketlerin uzun vadede sosyal sürdürülebilirlik esaslarına göre oluşturduğu sermaye, finansal sürdürülebilirlik olarak geri dönüş sağlayabilir.  Çalışan bağlılığı, müşteri bağlılığı, tedarik zincirinde adil ve dayanıklı ilişkiler kurmak, zor zamanlarda şirketlerin en büyük sermayesi olarak koruyucu bir kalkan oluşturabilir.  Sosyal sürdürülebilirlik bugünün işi değil; stratejik bir bakış açısı ile uzun vadeli planlama gerektiriyor.  Ama adil, yaşanabilir ve dayanıklı sosyal ilişkiler yaratmak, şirketlerin yarınını kurtarmak ve dalgalanmaların boyutunu azaltmak için, göz ardı edilemeyecek bir sermaye birikim yolu. 

 

Paylaş: