Kadooğlu: “Edirne'nin Rekabetçiliği Yeni Bir Kalkınma Modeli ile Artırılabilir"

Kadooğlu: “Edirne'nin Rekabetçiliği Yeni Bir Kalkınma Modeli ile Artırılabilir"
  • TÜRKONFED işbirliği ile EDAM tarafından hazırlanan “Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi” raporunun yerel tanıtım toplantılarının Edirne ayağı, TÜRKONFED üyesi Trakya Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (TRAKYASİFED) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 2008 ve 2014 yılı sonuçlarını karşılaştıran rapordaki genel endekse göre Edirne, 2008’den bu yana sıralamada bir basamak gerileyerek en rekabetçi 14’üncü il oldu.
  • Edirne’nin potansiyelleri düşünüldüğünde ihracatta 61. sırada yer almasının, ortak bir vizyon ve strateji oluşturma gerekliliğini ortaya koyduğunu belirten TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu;  “Kent meclislerinin Edirne’nin rekabetçilik gücünü artıracak, dijital çağın gerektirdiği hız, esneklik ve verimlilikle harmanlayacak yerel bir kalkınma modelini hayata geçirmesi önem kazanıyor. Kentlerimiz rekabet edecek ki, Türkiye rekabet etsin” dedi.

28 Kasım 2017 / Edirne-Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) işbirliği ile Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) tarafından hazırlanan “Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi” raporunun Edirne ili sonuçları, Trakya Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (TRAKYASİFED) ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda değerlendirildi. Edirne Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TRAKYASİFED Başkanı İsmet Açıkgöz ve TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı ve Rapor Yazarı Pelin Yenigün Dilek’in katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda, Edirne özelinde ortaya çıkan veriler katılımcılarla paylaşıldı.

Tarkan Kadooğlu: “KOBİ’lerin yüksek teknolojili üretime geçmesi lüks değil zorunluluk”

Türkiye ekonomisinin yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğunu söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu; “İstihdamın yaklaşık yüzde 74’ünü, toplam cironun yüzde 62’sini, ihracatın da yaklaşık 60’ını KOBİ’ler gerçekleştiriyor. Ar-Ge harcamalarının yüzde 17’si yine KOBİ’ler tarafından yapılıyor. Ekonomide nicelik değil niteliğin öne çıktığı dijitalleşen dünyada, KOBİ’lerimizin ne kadarı yüksek teknolojili bir üretim gerçekleştiriyor diye baktığımızda, karşımıza çıkan rakam gerçekten düşündürücüdür. KOBİ’lerimizin yüzde 60’ı düşük teknolojili üretim yaparken, sadece yüzde 4’ü yüksek teknolojili üretim gerçekleştiriyor. Bu da bize Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi sürecinde acil olarak bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. 4. Sanayi Devrimi’ne dahil olmak artık bir lüks değil bir zorunluluktur. Sürdürülebilir büyüme ve verimlilik artışı ancak KOBİ odaklı politikaların hayata geçirilmesiyle mümkündür. KOBİ’lerin nitelikli insan kaynağından finansmana, Ar-Ge ve inovasyondan dijitalleşmeye, yatırımdan istihdama; yüksek teknolojili üretim temelli teşvik ve desteklere ihtiyacı vardır.”

“Anadolu 4.0 yerelden başlayacak kalkınmayı tetikleyecek”

Bugün dünyada ekonomilerin dönüştürücü dinamosunu; fiziksel, dijital ve biyolojik boyutta gelişen yeni teknolojilerin oluşturduğunu ifade eden Kadooğlu, şunları söyledi: “Artık geleneksel teşvik ve destekler ile kısa vadeli önlemlerin işe yaramayacağı bir çağı yaşıyoruz. Bu dijital çağın yarattığı ekonomik sistem, iş yapma yöntemleri, yönetişim ve yerelden başlayacak kalkınma noktasında yeni bir hikâye yaratmamızın zamanı gelmiştir. Dolayısıyla, bu yeni hikâyenin anayasası da, dijital çağın bize özgü ihtiyaçlarına cevap verecek yapısal ve ekonomik reformlardan geçecektir. Türkiye olarak Anadolu 4.0 hikâyesini yaratmanın vakti gelmiştir. Nitelikli iş gücü için eğitim sisteminin bilgi bazlı yeni nesiller yetiştirmesi, mesleki eğitimin uluslararası standartlarda yeniden düzenlenmesi, kadınların iş gücüne katılımının artırılmasına dönük politikaların uygulanması ekonominin temellerini sağlamlaştıracak adımlardır”

“Edirne’nin ihracattaki yerini yükseltmek için ortak bir strateji oluşturulması gerekiyor”

Raporun Edirne özelindeki sonuçlarını da değerlendiren Kadooğlu, şöyle devam etti: “Ekonomik olarak tarımın yanı sıra yılda 3 milyon turistin bacasız sanayi ile ekonomiye katkı yarattığı Edirne’nin potansiyelleri düşünüldüğünde ihracatta 61. sırada yer alması; ortak bir vizyon ve strateji oluşturma gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu kentin ortak aklını ise merkezi ve yerel yönetimler ile bölge iş insanı ve kentte yaşayanlar oluşturuyor. Mimar Sinan’ın hayat verdiği muhteşem eseri Selimiye Camisi ve kent dokusuna, ticaret hayatının zenginliğine, eğitim seviyesinin niteliğine ve iş insanlarının azmine bakıldığında; yani helva yapmak için her şeyin hazır olduğu düşünüldüğünde geriye sadece başlamak kalıyor. Bunun içinde kent meclislerinin Edirne’nin rekabetçilik gücünü artıracak yeni çağın gerektirdiği hız, esneklik ve verimlilikle harmanlayacak yerel bir kalkınma modelini hayata geçirmesi önem kazanıyor. Kentlerimiz rekabet edecek ki, Türkiye rekabet etsin.”

İsmet Açıkgöz: “Teşvik sistemlerinin yapısının değişmesiyle Edirne başarı fırsatını yakalayabilir”

TRAKYASİFED Başkanı İsmet Açıkgöz, şunları söyledi: “Günümüzde Edirne, Sosyal-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi’ne (SEGE) göre üst sıralarda yer almaktadır. Sağlık sektöründe 7. sırada ve eğitim sektöründe 12. sırada yer alırken imalat sanayi gelişmişlik endeksinde 30. sırada yer almaktadır. Bu rakamlarla SEGE endeksinde üst sıraya tırmanmış ve Teşvikler sıralamasında ikinci bölgede konumlanmıştır. Sosyal göstergeleri başarılı fakat ekonomik göstergeleri aynı ölçüde başarılı değildir. Büyük ölçekli işletmelerin varlığı bölgelerin teşvik sistemlerinden fazla yararlanmasına neden olmaktadır. Yatırım için asgari yatırım tutarı işletme ölçeklerini etkilemekte, teşvik başvurularının da düşük olmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple teşvik sisteminin yapısının değiştirilmesi veya ekonomik göstergelerin arandığı farklı bir endekse göre teşviklerin ele alınması gerekmektedir. Bu sayede Edirne başarılı küçük ölçekli bir kent olma fırsatını yakalayabilir.”

Edirne için atılması gereken öncelikli adımları da sıralayan Açıkgöz; “Tarıma Dayalı ihtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurularak katma değerli tarım ürünlerinin geliştirilmesi, halen çalışmaları süren arazi toplulaştırma çalışmalarının hızlandırılması ile tarım işletmelerinin maliyetlerinin düşürülerek rekabetçiliğinin arttırılması, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (KOP)  benzeri bir yapı olan Ergene Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (EOP) Kalkınma Bakanlığı tarafından bölgede kurulması ile tarımda üretim yapısının değişmesi ve yüzde 95 tarla bitkileri olan ürün gamının çeşitlendirilmesi; esas itibariyle bir tarım bölgesi olan Edirne’nin atması gereken öncelikli adımlardır. Diğer yandan; Ar-Ge çalışmaları ve pazarlama faaliyetleri için yapılacak eğitim süreci ile ürünlerin dış pazarlarda daha fazla yer almasının sağlanması da aynı derecede önemlidir. Hayvancılıkta işletme kriterlerinin gözden geçirilerek toplulaştırmanın da etkisiyle köy yerleşimine sınır olacak meraların köy halkı için 20-50 hayvanlık butik işletmelerin cazip hale getirilmesi ve projelerini takip ettiğimiz Hızlı tren ve Edirne Kırklareli Havaalanının tesisiyle, Edirne dünya kentleri arasında daha rekabetçi bir konuma yükselecektir” şeklinde konuştu.

Pelin Yenigün: “Edirne rekabetçilik endeksinde bir sıra geriledi”

TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek ise şunları söyledi: “Yerelin yani kentlerimizin, rekabetçilik güçlerini geliştirecek orta ve uzun vadeli planların hazırlanmasına da yardımcı olmak amacıyla ‘Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi’ raporunu hazırladık. Rapor, 81 ilin rekabetçiliğini ölçerken, güçlü ve zayıf yanları, potansiyel ve fırsatları, yerelin kapasite ve kaynakları ile ilgili de ipuçları vermektedir. Raporumuz, Edirne’nin rekabet endeksinde 81 il arasında 14. sırada olduğunu ve 2008 yılına göre bir basamak gerilediğini ortaya koymaktadır. Edirne’nin araştırmamızdaki alt endeksler dikkate alındığında en rekabetçi olduğu alt endeksler, sosyal sermaye, insani sermaye ve yaratıcı sermaye olurken; rekabetçiliğini aşağı çeken alt endeksler, piyasa büyüklüğü, emek piyasası ve fiziki altyapı olmuştur. Edirne’nin Makroekonomik İstikrar Endeksi’nde 2008 yılında 9’uncu sıradayken, 2014 yılında 23’üncü sıraya gerilemesinin sebepleri de iyi anlaşılmalıdır.”

“Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi” raporuna  http://www.turkonfed.org/tr/detay/1243/turkiye-icin-bir-rekabet-endeksi/ adresinden ulaşılabilir.

Paylaş: